Ergenlik Döneminde Görülen Yeme Bozuklukları

ergenlik-doneminde-gorulen-yeme-bozukluklari

Ergenlik döneminde en çok karşımıza çıkan yeme bozuklukları obezite, aşırı yemek yeme bozukluğu, Anoreksiya Nevroza ve Bulimiya Nevrozadır. Bütün çalışmalar yeme bozukluğunun erkeklerde seyrek olduğunu, kız çocuklarında daha yoğun görüldüğünü göstermektedir. Yine yapılan çalışmalar batılı olmayan ya da az gelişmekte olan ülkelerde anoreksiya nevroza sıklığının daha az olduğunu göstermektedir.

Kadınlarda bu bozukluğu erkeklere göre daha yaygın hale getiren nedir? Neden daha az gelişmiş ülkelerde yeme bozukluğuyla daha çok karşılaşmaktayız?

Yeme bozukluklarının genel nedenlerine bakıldığında diyet yapma, genetik yatkınlık, sosyokültürel etkenler ve psikolojik etkenlerin etkili olduğu görüyoruz. Bu yazımızda her bir yeme bozukluğunun tek tek nedenlerine bakacağız.

ERGENLERDE OBEZİTEYE ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?

Obezite nedir? Dünya sağlık örgütüne göre obezite sağlığı bozacak şekilde vücutta aşırı ya da anormal derece de yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Obezitenin önemli nedenlerinden biri ailenin beslenme alışkanlığıdır. Çocuk ve ergen beslenme alışkanlığını bebeklikten itibaren aileden almaktadır. Kendi ülkemize baktığımızda özellikle bebeklik döneminde bebek yemeyi reddettiğinde çocuğa zorla yemek yedirilmektedir. Çocukluk dönemine geldiğinde, yemeyi reddetmeye başladığında televizyon izletilerek, bilgisayar oyunları oynatılarak çocuklar yedikleri yemeğin bilincinde olmadan beslenme alışkanlığı kazanmaktadırlar. Yurtdışında yapılan bir çalışmada obez çocukların aileleri ve akrabalarında % 90.3 sıklığında obezite öyküsü bulunmuştur. Çalışmalarda çocuğun ve ailesinin beslenme alışkanlıkları ve aktivite durumu ile obezitenin çok yakından ilişkili olduğu görülmüştür. Fast food gibi besin tüketimin artması, evde düzenli beslenmenin sağlanmamasının obeziteyi etkilediği görülmüştür. Televizyon izleme, video oyunları oynama ve bilgisayar kullanma gibi fiziksel aktiviteyi azaltan aktiviteler obezite ile yakından ilişkilidir.

Ergenlik döneminde görülen obezite bir ergenin ruhsal dünyasını nasıl etkiler?

Obez ve aşırı şişman olan çocuklar ya da ergenler yaşıtları tarafından görünümleri sebebiyle olumsuz yönde etiketlenmektedirler. Beden görünümünün çok önemli olduğu ergenlik döneminde bir ergenin aşırı şişman ya da obez olması ergenin sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Ergenlik döneminde duygusal ilişkiler önem kazanmaya başlamaktadır. Beden görünümü sebebi ile özellikle kız çocuklarının ilişki yaşamakta güçlükler yaşamasına sebep olmakta, cinsel gelişim sürecinde aksamalara sebep olmaktadır.

Obez çocuklar normal kiloda olan yaşıtlarına göre daha az beğenilmektedirler, bu da ergen de özgüven problemlerine yol açmakta, değersizlik duygusu hissettirmektedir.

Ergenlikteki obez kızlarda, arkadaşları tarafından oluşturulan gruplaşmaların bu ergenlerin beden algılarını, depresyon ve anksiyete durumlarını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.

OBEZİTEYE BAĞLI OLUŞAN TEMEL RUHSAL PROBLEMLER

• Olumsuz beden algısı

• Özgüven problemleri

• Düşük benlik saygısı

• Depresyon

• Sosyal ilişkilerde problemler

AŞIRI YEME BOZUKLUĞU

Yeme bozukluklarından biri de aşırı yeme bozukluğudur. Aşırı yeme bozukluğu işinin kontrolunun dışında çok kısa sürede çok fazla yemek yemesidir. Kişi aç olsa bile tıkınırcasına yer. Bu durumdan utandığı için yalnız, gece saatlerinde yemeyi tercih eder. Tanı alması için 1 hafta ile 3 ay arasında devam etmelidir.

ANOREKSİYA NEVROZA

Anne baba ve çocuk arasındaki ilişki probleminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bebeklerin gereksinimlerini ifade etmeleri atlanmıştır. Annenin istekleriyle uyumlu büyüyen çocuk, ergenlikte ebeveyninden ayrımlaşmış bir birey olamaz, ayrı bir kimlik geliştiremez ve yemek yemeyerek sürekli olarak bir çocuk bedenine dönme özlemi vardır. Bu çocukların aile dinamiklerinde duygusal bağ kuramayan, katı bir baba imgesi görülebilir. Anoreksiya nevroza hastalığı olan kişi kendi çocukluk bedenine geri dönmek ister. Zayıf olarak bedenin kadınsı kimliğini yok etmeye çalışmaktadır.

ANOREKSİYA NEVROZANIN SEBEPLERİ

Toplum tarafından bedene atfedilen imgeler, kadın cinsiyet rolünde bedene odaklanılması, zayıflığın ideal beden olarak görülmesi kadınlarda zayıflık hastalığını tetiklemektedir. Obsesif, katı, mükemmeliyetçi bir kişilik yapısına sahip olmakta anoreksiyayı tetikleyebilir. Özellikle kimlik oluşumu olan ergenlik döneminde ergen kendini akranları ve sosyal çevresi üzerinden tanımlar. Bu sebeple beden algısı, zayıf ve ince görünmek, beğenilmek önemlidir. Şişman olmamak için yoğun diyetlerin uygulanması da anoreksiyayı tetikleyebilir.

BULİMİYA NEVROZA

Bulimia nervoza, kişinin kısa bir sürede fazla miktarda yemek yemesidir. Kişiler yemek yeme krizinden sonra, kilo alma kaygısıyla kusmaya çalışırlar. Bu yeme krizleri en az üç ay boyunca 15 günde bir kez olmalıdır. Aşırı yeme krizleri, kontrolünü kaybetme hissiyle birliktedir. Bulimiklerde kusma anında yüksekte olduklarını hissettiklerini söylemeleri önemlidir. Bu hissi yaşamak da kusmayı arttıran bir etken olabilir.

Kişi, bu krizin başlamasını engelleyemez ve bir kere başlayınca da durduramaz. Genellikle stressör bir tetikleyici ya da disforik bir duygulanım krizi başlatır. Yemek yemek, bu hoşlanılmayan duygulanımı azaltmaktadır. Sonrasında ise suçluluk duyguları, kilo alma korkusu, fiziksel rahatsızlık gelir. Kendilerini değersiz hissettikleri için, duygularında büyük güçlükler yaşayan bulimikler, daima endişe, bunalım, özsel şüphe ve derin şekilde gömülmüş öfkeyi içlerinde barındırırlar.

BULİMİA NEVROZANIN NEDENLERİ

Ergenlerde şişmanlama kaygısına bağlı görülebilir. Akranları üzerinden kendini tanımlayan ergende akranları tarafından şişman olarak etiketlenme kaygısı ile ortaya çıkabilir. Toplumun beden algısını ön plana çıkarması en önemli etkenlerdendir.

Sosyo-kültürel etkenlerde bulimia nevrozayı tetikleyebilir.

Ergenlikte beslenmeye bağlı görülen ruhsal problemlerin tedavisi uzman ekiple birlikte yapılmalıdır. Doktorların, beslenme uzmanlarının ve psikologların olduğu bir ekiple fizyolojik ve psikolojik düzenli takiplerle tedavi yapılmalıdır.

Uzman Psikolog Vesile Çetin Kazak

KAYNAKÇA:

Yeme Bozuklukları, Doç. Dr. Fulya MANER, Psikiyatri Dünyası 2001;5:130-139.

Ergen sağlığı,kasım-Ankara-2012 Prof. Dr. Orhan Derman, Prof. Dr. Nuray Ö.Kanbur, Uzman Doktor Sinem Akgün.

DSM-5 Tanı Ölçütleri, Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013

Prof.Dr. M.Orhan Öztürk, Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Ankara, 2001

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 2005; 58:163-166 .Ankara’da bir ilköğretim okulu ve lisede obezite sıklığı Filiz Şimşek, Betül Ulukol, Merih Berberoğlu, Sevgi Başkan Gülnar, Pelin Adıyaman, Gönül Öcal.

Robinson TN. Reducing children’s television viewing to prevent obesity. JAMA 1999; 282: 1561-1567 15. Epstein LH, Paluch RA, Gordy CC et al. Decreasing sedentary

Staffieri, J. R. (1967) A study of social stereotype of body image in children. J Pers Soc Psychol 7: 101 104 CrossRef, PubMed,CAS,Web of Science® Times Cited: 259

Adolescent Obesity, Overt and Relational Peer Victimization, and Romantic Relationship Michelle J. Pearce, Julie Boergers andDr. Mit

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir