Bir çocuk anne karnında varoluşuna başladığı andan itibaren mizacı ile var olmaya başlar. Anne, karnındaki bebeği ile sürekli etkileşim içindedir. Anneden gelenler ve bebekten anneye taşınanlarla aslında sürekli bir alışveriş vardır. Her çocuk dünyaya geliş yolculuğunda ihtiyaç durumu dışında bir müdahale olmadığı sürece bu dünyaya gelişini kendisi seçer. Anne de bu seçimde çocuğuna eşlik eder. Bebeklikten itibaren çocuğunuzun mizacına baktığınızda ona ve kişiliğine dair çok şeyle karşılaşabilirsiniz. Her bebek genel gelişimleri dışında aslında birbirlerinden farklıdır. Büyüdükçe de bu farklılıklarını daha çok ortaya koymaya başlarlar işte tam bu noktada her çocuk özeldir. Yola çıkıp çocuklarınıza onların özel oluşlarıyla baktığınızda onları daha iyi anlayabilirsiniz. Çocuklarınızın davranışlarını genellemediğinizde onları daha iyi anlarsınız. Onları başka çocuklarla karşılaştırmadığınızda onları daha iyi anlarsınız.

Bir ebeveyn olarak çocuğunuz dünyaya gelmeden önce, hamile olmadan önce bile ona dair hayalleriniz, arzularınız olabilir. Çocuklarınızı bu arzularla dünyaya getirirsiniz.

Bu arzularla dünyaya getirdiğiniz çocuklarınıza beklentilerinizi yansıtabilir, onun sizin istediğiniz yönde ilerlemesini isteyebilirsiniz. Bazen bunu bilinçli bazen de bilinçdışı yapabilirsiniz çünkü her ebeveynin çocuğuna aktarımı vardır fakat unutulmamalıdır ki sizler ne kadar beklenti içinde olsanız da onlar kendi varoluşlarıyla bu dünyada var olacaklar. Psikoterapiye gelen bir çocuğu düşünün; çocuğa yardımcı olmak için psikoterapist onu yönlendirmemeli, psikolog çocuğu anlamaya ve çocuğun sorununu çözmesinde ona yol gösterici olmaya çalışmalıdır.

Sizlerde çocuklarınızın yol göstericisisiniz ama bu yolu belirleyen siz değilsiniz, çocuğunuzdur.

Çocuğunuz nasıl bir yolda ilerlemek istiyorsa onun yanında yer almanıza ve onu şefkatle kucaklamanıza ihtiyacı vardır. 

Çocuk ve Ergen Psikoloğu-Psikodramatist

Vesile Çetin Kazak